1965 yılı başından beri Batı dünyası basını onun hakkında birçok şeyler yazdı ve söyledi. Kimi onu Dortison’un öldürdüğünü, kimi Castro tarafından sürüldüğünü, kimi de Küba’daki önemli mevkiini kaybetmeye dayanamayarak intihar ettiğini ileri sürmekteydi.
Nihayet Salı günü ajanslar Che Guevara’nın ölüm haberini verdiler. Ancak bu da Guevara’nın Bolivya’da öldürüldüğü yolunda çıkarılan ilk haber değildi. Bundan iki hafta kadar önce gene aynı yolda haberler çıkarılmış, fakat sonradan doğru olmadıkları anlaşılmıştı.
Çağımızın Kurtuluş Savaşçısı
Görülüyor ki, Che Guevara’nın 1965 yılından bu yana geçen hayatı ve ölüp ölmediği bilinememektedir. Che’nin ismi etrafında çeşitli söylentiler çıkarılmasının sebebi Guevara’nın çağımız kurtuluş savaşı tekniğine katkıda bulunmasıdır.
Guevara Kimdir?
Ernesto Guevara Arjantin’de dünyaya geldi. Babası mimardı. Bu sayede Buenos Aires Üniversitesi’nde tıp tahsili yapmak imkânını buldu ve operatör oldu. Guevara daha üniversite sıralarında iken Latin Amerika ülkelerini dolaştı ve öğrenimini tamamladığı 1953 yılında Meksika’da Fidel Castro ile birleşti. Ömründe hiçbir zaman doğru dürüst pasaport sahibi olmamış olan Guevara burada polis tarafından yakalandı, hapse atıldı. Castro hatırı sayılır miktarda para ödeyip büyük gayretler sarf ederek onu hapisten kurtarmaya muvaffak oldu. 1956 yılında Gramma gemisi ile Küba’ya çıkarma yapan bir avuç insan arasında idi.
Guevara Sierra Maestra’da geçen 3,5 yıl içinde büyük kahramanlıklar gösterdi. Astımlı olmasına rağmen bu şahane savaşlarda kendine düşeni fazlasıyla yaptı. Batista rejiminin devrilmesinde nihai rolü oynayan Santa Barbara işgalini sağlayan kuvvetlere kumanda etmekteydi. Savaş bittiği zaman en yüksek rütbe olan Commandate rütbesine erişmişti.
Merkez Bankası Müdürü ve Sanayi Bakanı
Küba devriminin gerçekleştiği günlerde onu Merkez Bankası Müdürü olarak görüyoruz.
Guevara daha sonra Sanayi Bakanlığı yaptı. 1964 yılında Birleşmiş Milletler önünde Küba’nın görüşlerini açıkladı. Daha sonra Asya ve Afrika ülkelerini dolaştı. Che’nin bilinen hikâyesi burada biter.
Bundan sonra Che, Castro’ya bir mektup bırakarak başka ülkelerde yeni devrimler gerçekleştirmek üzere Küba’dan ayrıldı. Bu olay Küba’nın düşmanları için bulunmaz fırsattı. Tek günahları sömürüye karşı çıkmak olan Küba yöneticilerini yermek için bin bir türlü yalan uyduranlar bu defa da iki silah arkadaşının birbirleri ile geçinemediklerini ve Castro’nun Guevara’yı öldürttüğünü ileri sürdüler.
Guevara’nın hayatta olduğu ise geçen Nisan sonunda yayınladığı bildiri ile meydana çıktı.
Şartları Yaratmak, İnsanı Değiştirmek…
Che Guevara yukarıda da belirttiğimiz gibi çağımızın ünlü devrimcilerinden biridir. Ho Şi Minh, Nguyen Giap, Ma Çe Tung, Bin Bella ve Fidel Castro gibi Guevara’nın da kurtuluş savaşları teorisine katkıda bulunması, Amerikan emperyalizmini ilk dize getiren hareketlerden birinin önderlerinden olması dolayısıyla, antiemperyalist bir savaşa hazırlanan, hazırlanmak zorunda olan üçüncü dünya halkları için son derece önemli bir kişidir.
O yukarıda isimleri sayılan devrimciler gibi halk kurtuluş hareketlerinin yalnızca gelişmiş sanayii ülkelerinin tekelinde olmadığına inanıyordu. Nitekim, Gerilla Savaşı adlı eserinde, bir yandan Amerika’dan diğer taraftan Stalin Rusya’sından yardım alan emperyalistlerin adamı Çan Kay Şek karşısında Mao’nun köylülerle bir olarak kazandığı zaferi, Vietnam kurtuluş hareketini ve Cezayir’in özgürlük savaşı ile Küba’da bizzat yaşadığı tecrübeleri bir kere daha üçüncü dünya insanlarına hatırlatarak, halk kurtuluş savaşlarının her ülkede verilebileceğini bunun için gerekli şartların, asgari dayanak noktalarına sahip olduktan sonra geniş ölçüde yaratılabileceğini ileri sürmektedir.
Che Guevara bütün Asya, Afrika ve Amerika devrimcileri gibi insanın gelişmesine ve değişeceğine inanmış bir kişidir. Ona göre insanlar batı dünyasının şartlandırılmış bireyleri gibi yalnız para, maddi refah için çalışmazlar. Yeryüzünün en ileri yaratığı çok daha olumlu değerli ve kalıcı şeyler için de savaşır. Nitekim bu fikir Vietnam, Çin ve Küba’da ilk olumlu sonuçlarını vermek üzeredir. Castro Küba’nın pek yakında paradan arınmış bir toplum haline geleceğini bildirmiştir.
Yeni Vietnamlar Yaratmak…
Che Guevara’ya göre insanlığın kurtuluşu her şeyden önce ABD imparatorluğunun yıkılmasına, üçüncü dünya ülkelerinin emperyalizmin boyunduruğunu kırmalarına bağlıdır.
Bu bakımdan Güney Doğu Asya’da saldırgan Amerika’yı dize getiren Vietnam halkının verdiği savaş emperyalizmin boyunduruğu altında olan bütün ülkeler için birinci derecede önemlidir.
Guevara gelişmiş sosyalist ülkelerin Vietnam’a yaptıkları yardımların yetersizliğini de Nisan sonunda yayınladığı bildiride acı bir dille belirtmektedir. Ona göre Vietnam’a yapılan yardım gladyatör karşısına çıkarılmış esiri tribünden alkışla cesaretlendirmekten farksızdır.
Guevara emperyalizmi yenmenin, onu, kuvvetlerini bölmeye ve birçok yerde birden savaşmaya zorlamakla mümkün olacağı kanısındadır.
Nisan bildirisinde şöyle diyordu: “Emperyalizmi yenmek için yeni Vietnamlar yaratmalıyız.”
Bildirinin yayınlanmasından bu yana az zaman geçti. Ama Guetamala, Bolivya, Kolombiya, Venezuella ve son zenci olaylarından sonra bizzat ABD’nin içinde yeni Vietnamlar yaratılmaya başlandı bile. Pek yakında bu Vietnamlar emperyalizm için yeni tuzaklar haline gelecektir.
Gerillacıların Çok Azı Yatağında Ölür
Che Guevara öldü mü?
Bu satırlar yazıldığı anda bu husus kesin olarak bilinmiyor. Tabii ki, Guevara’nın ölmemesi Latin Amerika gerillacıları için büyük bir kazançtır. Zira onlar Guevara’nın kişiliğinde hem tecrübeli bir gerillacı, hem de gerilla savaşı sonrası için iyi teçhizatlanmış bir yönetici, yol gösterici, çalışma arkadaşı bulacaklardır. Ama gerillacıların azı yatağında ölür. Çoğu zaman halkın davasına gönül vermiş bu insanlar savaş meydanlarında hayata veda ederler. Onlar için en şerefli belki de en mutlu son odur.
Che Guevara savaş alanında ölmüş ise, bu şekilde can verenlerin en mutlularından biridir. Zira daha sağlığında, Latin Amerika ülkelerinden birinin kurtuluşunu ve emperyalizmin ilk bozgunlarını görmek bahtiyarlığına erişmiştir.
Che Guevara öldüyse devrimciler, kahraman, çalışkan, bilgili bir savaş arkadaşı kaybetmekten dolayı üzüleceklerdir. Ama Latin Amerika’nın ve tüm üçüncü dünyanın kurtuluş hareketlerini zerrece aksatmayacaktır bu ölüm.
Ali SİRMEN
Kaynak: Akşam Gazetesi, 12 Ekim 1967 Perşembe