30 Mart 1972 tarihinde Kızıldere’de Mahir Çayan ile Cihan Alptekin’inde aralarında olduğu toplam on devrimcinin katledilmesi yarım yüzyıldır hala unutulmadı.
Başbakanların Karşılıklı Mesajı
Olayın hemen sonrasında Başbakan Nihat Erim, İngiltere’ye yolladığı taziyede “Hazin sonuca rağmen bütün ilgililere minnetlerimizi ifade ediyoruz” demişti. Sonrasında bir cevap da İngiliz Başbakan Edward Heath’tan gelmişti.
İngiliz başbakan “Teknisyenlerimizin duygusuz ve anlamsız bir şekilde katledilmeleri karşısında kendinizin ve yurttaşlarınızın derin üzüntüsünü belirten, dün akşam göndermiş olduğunuz mesaj, beni minnettar etmiştir. Britanya milleti, ben ve kabine arkadaşlarım üzüntünüzü paylaşıyoruz. Kaçırılmış olanların aranması hususunda yetkilileriniz tarafından gösterilmiş bulunan enerjiyi takdir eder ve hazin sonuca rağmen, bütün ilgililere minnetlerimizi ifade etmek isteriz.” demişti.
Bir yandan hükümetler düzeyinde karşılıklı mesajlar gönderilirken diğer yandan da iki ülkenin basın mensupları tarafından olay çok sayıda gazeteye haber yapılmıştı. Bunun temel nedeni ise Deniz Gezmişlerin idamının durdurulması için kaçırılmış olan üç İngiliz teknisyenin de aynı evde ölmüş olmasıydı.
“Bu, Dönüm Noktası Olacaktır.”
Daily Telegraph gazetesi konuya ilişkin yaptığı haberde; dünya genelinde siyasal nedenlerle adam kaçırma olaylarının arttığını yazdıktan sonra şu satırlara yer verir: “Bu belaya karşı savaşta, başarı kazanmak için tek çare, sonucu ne olursa olsun suçlulara karşı demirden bir irade göstermek, fakat aynı zamanda rehinelerin hayatlarını kurtarmak için elden geleni yapmaktır. Türk makamlarının bunu yaptıklarına şüphe yoktur. Bu olayın kurbanları olanların aileleri kadar, Türk milletine de sempati göstermek lazımdır. Zira, bu feci olay, bütün Türk milletinin dehşet içinde bırakan bir olay olduğu gibi, tekmil ülke bir takım güçlükler ve gerginlikler içinde bocalamaktadır. Ama, belki de bu, dönüm noktası olacaktır. Anarşistlerin önderleri ağır bir darbe yemişlerdir.”
“Anarşistlere Boyun Eğmeden Daha Fazla Ne Yapılabilir?”
Yorkshire Post ise; İngiliz hükümetinin, kurbanların hayatlarını kurtarmak için daha fazla çaba harcamaları gerektiğini söyleyenleri eleştirerek haberini şöyle sürdürür: “Türkiye hükümeti bu son olayda doğru yolu takip etmiştir. Türk ve İngiliz hükümetinin bu kurbanların hayatını kurtarmak için daha fazla çaba harcamaları gerektiğini ya da harcayabileceklerini söyleyenler, olayın gerçeklerine yabancı kalmaktadırlar. Türkiye hükümeti anarşistlerin taleplerine boyun eğmeden daha fazla ne yapabilirdi?”
“Teröristlerle Pazarlık”
İngiliz teknisyenlerinin hayatlarını kurtarmak için girişilen çabalara değinen Guardian “Geniş ölçüde kuvvet kullanmaktansa vakit kazanmaya çalışmak belki de daha etkili olurdu. Ama, ne olursa olsun, Türkiye hükümeti anarşistler ile pazarlığa girişmeyi reddetmekte tamamen haklıydı.”
“Desteklerini Kaybedebilirler”
Times ise eylemin sonrasında solcuların destek kaybedeceğini ifade eder: “Anarşistlerin bu yeni hareketleri kendilerine hiç de sempati kazandırmayacaktır. Aşırı solcular bundan sonra dışarıdan da gördükleri desteğin bir kısmını kaybedebilirler.”
New York News de Deniz Gezmişlerin idamını durdurmak için yapılan kaçırma eylemini eleştirdikten sonra operasyonun haklı olduğunu yazar: “Türk hükümetine şantaj yapmak ve ölüme mahkum edilen aşırı solcuları kurtarmak ümidiyle üç masum yabancı teknisyeni kaçırarak öldürmek korkunç bir cinayettir. Olay, ne kadar trajik olursa olsun, biz Ankara hükümetinin teröristlerin taleplerini reddetmekte haklı olduğuna inanıyoruz.”
Hazırlayan: İbrahim SARIDEMİR
Kaynak: 2-3 Nisan 1972 tarihli Yeni İstanbul, Tercüman, Günaydın, Barış Gazeteleri.