Oportünistlerin FKF yönetiminden istifa ederek ayrılmalarından sonra, İstanbul Teknik Üniversitesi Öğrenci Birliği 23. Genel Kurulu da oportünizmi mahkum ederek seçimler maddesine geçilmeden mücadele alanını terketmek zorunda bırakılmıştır.
‘Demokratik Devrim’, ‘Bürokratik devrim’ diyerek alay eden;
‘Üst yapı, emperyalizm, ilke vb’ devrimcilerin kullandıkları birçok kavramları, ‘bayatlamış sözler’ olarak niteleyen;
İstatistik Enstisüsü rakamlarını bilimsel araştırma diye ileri sürerek, Türkiye’de feodal kalıntıların olmadığını kanıtlamaya çalışan, gerçek devrimcilerin bütün uyarılarına karşılık, henüz sosyalizmin en temel kavramlarından bile habersiz öğrenciler önünde sosyalizmin stratejisini tartışmaya girişip arkadaşların kafasını bulandırma yoluna sapan;
İrtica… Emperyalizmin, devrimcilerle mücadelede önemli bir silah olarak örgütlediği bu kara kuvvete karşı çıkmamak gerektiğini ilan eden ve bunu ‘İrticanın emperyalizmle çelişkisi vardır, irtica emperyalizmi yenecektir. Ortanın solu da emperyalizmin iktidara gelmesini önleyecektir. Bırakalım irtica ile ortanın solu mücadele etsin, sosyalistlerin yapacak başka işleri vardır’ gibi safsatalara dayanarak, Taksim meydanında baltalarla, tabancalarla devrimcileri öldüren irtica kuvvetlerine, kardeşlerimiz edebiyatı ile neredeyse sahip çıkan;
En büyük devrimci teoricilerin söz ve yazılarını tahrif ederek, her türlü davranış ve sözleriyle teorilerini reddettikleri bu insanları oportünizmlerine maske yapıp, reformizmlerini keskin devrimcilik edebiyatı arkasına gizleyen;
Devrimci arkadaşlarımızı en aşağı, en haince suçlamalarla ve iftiralarla karalamaya çalışan, işçi sınıfı meddahlığını ve emekçi sınıflar edebiyatını sosyalizm diye gösterdikleri, mutlaka gerçekleri görüp aramıza katılacak bir kısım arkadaşlarımızı bu kongre için de olsa arkalarından götürmeyi en demogojik yollarla başaran oportünistler, İTÜÖB kongresinde bir kere daha mahkum edilip etkisiz kılınmışlardır.
Devrimci mücadele, oportünizmi saf dışı bıraktıkça daha güçlenir. Devrimci mücadelenin gelişme olanağının ilk koşulu oportünizmden arınmaktır.
Oportünizm Öldü Mü?
Gelelim asıl diyeceklerime.
Oportünizm, devrimci gençlik örgütlerinin önemli ikisinden kovulmakla birlikte ölmüş değildir.
En ufak fırsatta yeniden sahneye fırlayacağından, devrimci düşünce ve eylemi arkadan vuracağından şüphe edersek gafil avlanmış oluruz.
Onlar en küçük yanlışı abartıp yaymaktan, çamur atmaktan hiçbir zaman geri durmayacak, en adi cemiyetçilik kulis ve taktiklerini devrimci örgütlerimiz üzerine yöneltmeye devam edeceklerdir.
Devrimci uyanıklığımızı hiç terketmeden bunların oyunlarına karşı durmamız zorunludur.
Hasan YALÇIN
Kaynak: Türk Solu Dergisi / 6 Mayıs 1969