15 Mayıs 1919 yılında emperyalizmin taşeronluğu için İzmir’i işgal eden Yunan kuvvetlerine Kordon’da ilk kurşunu sıkan Gazeteci Hasan Tahsin kurşunları bittikten sonra katledildi.
Ulusal kurtuluş mücadelesinin sembol ismi olan Hasan Tahsin gerçek ismiyle ‘Osman Nevres’ Hukuk-u Beşer’deki yazılarında kendisini ‘Osmanlı Sosyalisti’ olarak tanımlıyordu. Milli mücadelenin ilk ateşini yakan gazeteci Hasan Tahsin’in çıkardığı Hukuk-u Beşer’in yayınlarında eşitlikten, haktan, sömürgecilik karşılığından ve sınıf mücadelesinden bahseden yazılar yer alıyordu.
Selanik’te Doğdu
1884 yılında Selanik’te doğan Hasan Tahsin ilköğretimini tamamladıktan sonra 1908 yılında Paris’e gitti. Burada ise Sorbonne Üniversitesi’nde eğitim aldı. Daha sonra ise Osmanlı Gizli Servisi Teşkilatı Mahsusa’nın bir elemanı oldu. Verilen görev gereği de Türkler aleyhine propaganda yapan İngiliz ajanları Noel ve Charles Buxton kardeşlere suikast düzenledi. Bu olay sonrasında da bir süre Romanya’da hapis yattı.
Sosyalizmi Savundu mu?
1916 yılında Bükreş’in Türk ve Alman orduları tarafından işgal edilmesi üzerine de hapisten çıkarak İstanbul’a geldi. Ardından İsviçre’ye geçti. Daha sonrada tekrar İstanbul’a oradan da İzmir’e geldi. İzmir’de de Hasan Tahsin Hukuk-u Beşer (İnsan Hakları) isimli gazeteyi 11 Kasım 1918 tarihinde çıkarmaya başladı. Gazete sosyalist görüşleri savunuyordu. Ve işgal karşıtı yayınları vardı. (1)
Araştırmacı Gazeteci Yaşar Aksoy Sözcü Gazetesi için hazırladığı araştırma dosyasında Hasan Tahsin’in sosyalist yönüne vurgu yaparak şu ifadeleri kullanmıştı: Hasan Tahsin’in ilk kurşunu son olarak, tam bir sosyalist direniş kurşunudur.
Çünkü Hasan Tahsin kendini bir “Osmanlı Sosyalisti” olarak tarif etmiş, bu yönde yazılar yazmıştır. Eşitlikçi, halkçı, haktan yana, mazlumdan yana yanardağ gibi yanan yüreğinin ateşini coşkulu yazılarında kağıda dökmemiş midir?
İşte 22 Mart 1919 tarihli “Alt Tabaka” yazısını aynen okuyalım:
“- Biz ki Osmanlı sosyalistleriyiz.. Bizim iki amalımız (emelimiz) vardır. Biri sınıfı zalimiyeyi hak vermeye icbar etmek, ötekisi sınıfı mazlumiyeyi istihsal hakkına muktedir kılmak..”
Hasan Tahsin sınıf kelimesini 1919’larda kullanmakta ve zalim sınıfların hak vermeye zorlanmasını, mazlum sınıfların ise üretim hakkına kavuşmasını arzulamaktadır. Bu yazdıkları sosyalizmin alfabesidir.
Ulaş Üstündağ
ulasustundag.wordpress.com
Kaynakça ve detaylı bilgi:
1.Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi, İletişim Yayınları, s. 1206 https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/15-mayis-1919da-izmirde-ne-oldu-kuvayi-milliyenin-kivilcimi-neden-izmirde-parladi-4746546/