68 gençliği Bağımsız Türkiye için hayatlarını ortaya koydu. Farklı çözüm yollarını kendilerine rehber edinseler de niyetleri hep Türkiye’nin bağımsız olmasıydı. Bu nedenle “gocuklu celep kaldırınca sopasını, hemen sürüye katılıveren” sistem içi aydınlardan olmadılar. Okul ve ülke sorunlarına karşı birlikte çözüm ürettiler, birlikte mücadele ettiler. Ulusal değerlerine sahip çıktılar.
Peki 68’liler 19 Mayıs’a nasıl bakıyordu?
Gençler, Mustafa Kemal’in Samsun’a çıktığı gün olan 19 Mayıs 1919’un yıl dönümünde, ülkenin bağımsızlığının tekrar tehlikede olduğunu dile getiriyor. Kendilerini 2.Kurtuluş Savaşçıları olarak görüyorlardı.
19 Mayıs’ın bağımsızlık demek olduğunu vurgulayan gençlik 1968 yılının 14-19 Mayıs tarihleri arasında NATO’YA HAYIR haftası düzenleyecekti.
İTÜ Öğrenci Birliği ve Teknik Okul Talebe Birliği, savunma paktı olarak kurulan ancak emperyalizmin sömürme aracına dönüşen NATO’nun gerçek yüzünü halka anlatacaktı.[1] Eylemlerine ilk olarak Taksim Atatürk anıtı önünde açıklama yaparak ve NATO maketini yakarak başlayan ilerici gençliğe ise yine ilk saldırı gerici İlim Yayma Cemiyeti ve polis tarafından yapılıyordu.[2]
“Nato’da kalmakla büyük Ata’nın yurdumuzdan kovduğu emperyalistlere uşaklık etmiş oluyoruz” diyerek bitirdikleri açıklamadan sonra ise gençler, Köroğlu türküsünü değiştirerek şu marşı söylemişlerdi;
‘Bizden selam olsun kokmuş Nato’ya.
Yurdumuzda üsler kurup durmasın.
Kahpe antlaşmayı fırsat bilip de
Orduyu eline alıp durmasın.’
Gençler, 19 Mayıs’ta bağımsızlığın önemi vurgulamak için sadece üniversite kampüslerinde değil aynı zamanda mahallelerde de çalışıyordu. Gaziosmanpaşa ilçesinde açık hava sinemasında yaptıkları NATO’ya Hayır toplantısına halk yoğun katılacak, gençliğin halk oyunları gösterisi de çok beğeni toplayacaktı. Bunun üzerine gençliğe baskılar daha artacaktı.[3] Pendik’te yapılan bilgilendirme toplantısına ise kendisine milliyetçi adını verenler tarafından saldırı yapılacaktı.
19 Mayıs 1968 günlü gazetelerde çıkan bir yazı ise sağın içine düştüğü durumu özetliyordu. TBMM başkanı olan İsmail Kahraman’ın başındaki MTTB artık Atatürk resmini duvardan indiryordu. [4] Aynı günlerde ise gençliğin birlikte hareket etmemesini isteyen siyasal iktidar denetimindeki polis (Dev-Güç) Devrimciler Güçbirliği kurucuları hakkında soruşturma başlatıyordu.
19 Mayıs’ın yıl dönümü için İTÜ öğrenci birliği başkanı Harun Karadeniz tarafından yapılan açıklamada ise “Yozlaşmış 19 mayıslara karşıyız. 19 Mayıs’ta gençliğin görevi stadyumlarda spor yapmak değil, NATO’ya demektir. Bağımsızlık için NATO’ya hayır.” İfadeleri kullanılıyordu.
1967 yılının 19 Mayıs’ı ise gençlik için bir başka anlamla kutlanmıştı. Bugün 27 Mayıs’a darbe gözüyle bakanlara inat 19-27 Mayıs arası devrimci kuruluşlar tarafından Devrim Haftası ilan edilir. Yayınlanan bildiride şunlar dile getirilir: “Bugün 19 Mayısları 27 Mayısları unutanlar aynı şaşkınlık, aynı ihanet kıpırtısı içinde Türk devrimci güçlerinin bu gücünü yine istememektedirler. Aynı çıkarcı çevrelerin Atatürk devrimlerine dil uzatabilme cesaretini gösterdikleri gözden kaçmamaktadır.” [5]
Gençlik bir yandan kendi 19 Mayıs’ını kutlarken bir yandan da törenlerde gençliği temsilen konuşmalar yapmak ister. Hatta resmi törenlerde söz almak isteyen İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği Başkanı Ufuk Şehri kendilerine söz hakkı verilmediği için protesto açıklaması yapar.
Bugün de gençlik 19 Mayısları unutmuyor.
68 gençliğinin yolundan giden bugünün genç 68’lileri de mücadelelerine Mustafa Kemal Atatürk’ü rehber ediyor. Ve onun yolundan gidiyor.
İbrahim SARIDEMİR
[1] 14 Mayıs 1968 Akşam Gazetesi
[2] 15 Mayıs 1968 Milliyet Gazetesi
[3] 16 Mayıs 1968 Akşam Gazetesi
[4] 19 Mayıs 1968 Akşam Gazetesi
[5] 19 Mayıs 1967 Akşam Gazetesi