Baskıdan ve zulümden korkmayan bir kuşaktı onlar. Ülkesinin bağımsızlığı ve emekçi halkın çıkarı için çok çaba harcadılar. Amaçlarını bir cümleyle anlattılar: “Yaşasın Tam Bağımsız Ve Gerçekten Demokratik Türkiye”.
Onlar, “İkinci Kurtuluş savaşını veriyoruz” diyerek hayatlarını ortaya koymuştu. Farklı çözüm yollarını kendilerine rehber edinseler de niyetleri hep Türkiye’nin bağımsız olmasıydı. Bu nedenle “gocuklu celep kaldırınca sopasını, hemen sürüye katılıveren” sistem içi bireylerden olmadılar.
Okul ve ülke sorunlarına karşı birlikte çözüm ürettiler, birlikte mücadele ettiler. Halkın kurtuluşu için, emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı verilen kavgada ilk onlar sorumluluk üstlendi. Tıpkı 19 Mayıs 1919’da bir avuç arkadaşıyla yola düşen Mustafa Kemal Atatürk gibi.
Peki 68’liler 19 Mayıs’a nasıl bakıyordu?
Gençler, Mustafa Kemal’in Samsun’a çıktığı gün olan 19 Mayıs 1919’un yıl dönümünde, ülkenin bağımsızlığının tekrar tehlikede olduğunu dile getiriyordu. Çözümü gösteriyorlardı.
NATO’ya Hayır Haftası
19 Mayıs’ın bağımsızlık demek olduğunu vurgulayan gençlik, 1968 yılının 14-19 Mayıs tarihleri arasında NATO’YA HAYIR haftası düzenliyordu.. NATO’dan çıkmadan bir ülkenin bağımsız olması mümkün değildi çünkü.
İTÜ Öğrenci Birliği, FKF İstanbul Sekreterliği ve İTÜ Teknik Okul Talebe Birliği’nin de aralarında olduğu 17 gençlik örgütü, savunma paktı olarak kurulan ancak emperyalizmin sömürme aracına dönüşen NATO’nun gerçek yüzünü bıkmadan, usanmadan halka anlatıyordu.[1]
Eylemlerine ilk olarak Taksim Atatürk anıtı önünde şu açıklama ile başlayacaklardı:“NATO’da kalmakla büyük Ata’nın yurdumuzdan kovduğu emperyalistlere uşaklık etmiş oluyoruz”.
Devrimci gençler açıklamadan sonra ise, NATO maketini yakacak ve Köroğlu türküsünün sözlerini değiştirerek şu marşı söyleyeceklerdi;
‘Bizden selam olsun kokmuş Nato’ya.
Yurdumuzda üsler kurup durmasın.
Kahpe antlaşmayı fırsat bilip de
Orduyu eline alıp durmasın.’
Tabî devrimciler emperyalizme meydan okur da gericiler durur mu? İlerici, devrimci gençliğe saldırı gerici İlim Yayma Cemiyeti ve polis tarafından yapılacaktı.[2] Nato’ya Hayır çalışması yapan 106 öğrenci İstanbul’un değişik yerlerinde gözaltına alınacaktı.
Gençler, 19 Mayıs’ta bağımsızlığın önemi vurgulamak için sadece üniversite kampüslerinde değil aynı zamanda mahallelerde de çalışıyordu. Gaziosmanpaşa ilçesinde açık hava sinemasında yaptıkları “NATO’ya Hayır” toplantısına halk yoğun olarak katılacak, gençliğin halk oyunları gösterisi de çok beğeni toplayacaktı. Bunun üzerine gençliğe baskılar daha artacaktı.[3] Pendik’te yapılan bilgilendirme toplantısına ise kendisine milliyetçi adını verenler tarafından saldırı yapılacaktı.
19 Mayıs 1968 günlü gazetelerde çıkan bir yazı ise gericiliğin içine düştüğü durumu özetliyordu. Sonradan TBMM Başkanı da olan İsmail Kahraman’ın başındaki MTTB artık Atatürk resmini duvardan indiryordu.[4] Aynı zihniyetin takipçilerinin bugün yaptığı gibi…
Harun Karadeniz
19 Mayıs’ın yıl dönümü için İTÜ Öğrenci Birliği Başkanı Harun Karadeniz tarafından yapılan açıklamada ise “Yozlaşmış 19 Mayıslara karşıyız. 19 Mayıs’ta gençliğin görevi stadyumlarda spor yapmak değil, NATO’ya hayır demektir. Bağımsızlık için NATO’ya hayır” ifadeleri kullanılıyordu.
Devrim Haftası
1967 yılının 19 Mayıs’ı ise gençlik için bir başka anlamla kutlanmıştı. 19-27 Mayıs arası devrimci kuruluşlar tarafından Devrim Haftası ilan edilmişti. Yayınlanan bildiride şunlar dile getiriliyordu: “Bugün 19 Mayısları 27 Mayısları unutanlar aynı şaşkınlık, aynı ihanet kıpırtısı içinde Türk devrimci güçlerinin bu gücünü yine istememektedirler. Aynı çıkarcı çevrelerin Atatürk devrimlerine dil uzatabilme cesaretini gösterdikleri gözden kaçmamaktadır.” [5]
1970 yılı 19 Mayıs’ında ise DEV-GENÇ üyeri İzmir’de dağıttıkları bildiri de ülkenin 1919 koşullarında olduğunu açıklıyorlardı. Gözaltına alınan 4 gencin dağıttığı bildiri şöyleydi: “Ülkemiz tıpkı 1919’daki gibi Amerikan emperyalistlerinin sömürüsü altındadır. Bayrağımızı yırtıp bizi sömürüyor. Meclislerde milletvekilleri para ile alınıp satılıyor. Başbakan açıkça Amerikan taraflısı olduğunu ilan ediyor. Kısaca ülkemizin durumu 1919 Mayısının aynıdır.”
1969 yılı 19 Mayısı’nda da gençler benzer taleplerini dile getirir. Ankara’da yapılan mitingde Anayasa’nın korunması gerektiği, ülkenin bağımsız bir politika izlemesi gerektiği haykırılır. Karşı devrimci çizgiden, acilen dönülmesi gerektiği ifade edilir.
Saygıyla Anıyoruz
19 Mayıs 1919’un 102. yılında Mustafa Kemal Atatürk ve ülkenin bağımsızlığı için emek vermiş tüm bağımsızlık şehitlerini saygıyla anıyoruz.
İbrahim SARIDEMİR
[1] 14 Mayıs 1968 Akşam Gazetesi
[2] 15 Mayıs 1968 Milliyet Gazetesi
[3] 16 Mayıs 1968 Akşam Gazetesi
[4] 19 Mayıs 1968 Akşam Gazetesi
[5] 19 Mayıs 1967 Akşam Gazetesi